Blog

Son dönemde yaşadıklarıma dair bir kaç hissiyatımı  paylaşmak istiyorum.

İnsan olarak, hayatımıza devam ettiğimiz müddetçe hep mutlu olmak ve sorunsuz bir hayat yaşama eğiliminde olmamız gerektiğine inananlardanım. Bu ne kadar mümkün olabilir? Her gün nasıl mutlu ve huzurlu hayat yaşanabilir? sorularının mutlak bir cevabı olmadığı aşikar. Fakat,  bu noktaya ne kadar yaklaşabilirsek kendimizi daha iyi hissedeceğimize olan inancımız da yok değil.

Son günlerde yaşadıklarımdan çıkardığım dersler şunlardır;

• Gençlik yıllarında elde etmiş olduğunuz network ve o kişilerle konuştuklarınız, tartıştıklarınız, öğrendikleriniz kaderinizi belirliyor. Ticareti, siyaseti, ahlakı ve dahi  keyfi de o insanlardan öğreniyor ve o insanlarla her şeyi keşfediyorsunuz.
• Ticaretin dini, dili, ırkı, namusu diğer bir çok değerden çok farklı olduğunu öğrendim.
• İnsanların bir kaç kuruşluk iş yaptırması ile sizleri satın aldığına dair geri zekalı bir düşünceye kapılmış olmalarının söz konusu olabileceğini öğrendim.
• Dik durmanın, hakkını yedirmemenin çok önemli bir şey olduğunu ama bunu yaparken uygun zaman ve uygun üslupla yapmak gerektiğini öğrendim.
• Hayatın çok kısa ve keyif almayı kaçıracak kadar değersiz  olmadığını öğrendim.
• İnsanların bir çok zaman sadece ve sadece kendilerini  düşünerek hareket ettiklerini öğrendim.
• İnsan kazanmanın para kazanmaktan çok daha değerli olduğunu tecrübelerimle bir kez daha tasdik ettim.