logo
Duis autem vel eum iriure dolor in hendrerit in vulputate velit esse molestie consequat, vel illum dolore eu feugiat.
 

Blog

Anasayfa / Genel  / Şimdi Yapma Zamanı

Bir hayalim var, ve o hayalin ayaklarından birinin bitimine şu an itibari ile çok az bir zaman kaldı. Ve bu hayale giden yol üzerindeki bütün engebeli yolları aşma zamanı geldi de çattı bile. Her zaman olduğu gibi iki tercihim var. Bunlardan bir tanesi devam etmek için gaza basmak ya da bir zamanlar yaptığım gibi kenara çekip biraz mola vermeyi isteyip motoru soğutmak. Yok yok şimdi ne durma zamanı ne de gaza basma zamanı şimdi arabanın tekerini en dikkatli şekilde yol üstünde tutup bütün belalardan ve musibetlerden  uzakta tutup dimdik  bir şekilde hiçbir kaza falan yapmadan yolun sonuna doğru ilk dönemeçten en ustaca biçimde dönme zamanı. Bu yola çıkarken beraber yarışa başladığımız ve hepsi asıl kazanılanın o yolculuk esnasında kaza yapanlar değil o yarışı bitirebilenler olduğunu söyleyen yol arkadaşlarım her ne kadar bana desteklerini hissettirmeselerde ben yoluma devam etmeliyim. Çünkü benim her zaman olduğu gibi bir hayalim var. Bunu yazıyorum, yazdıkça imanım artıyor. Tıpkı okunulmasını istediğim şeyin, yazdığı ve benimde arttırmama vesile olduğu gibi.

Şimdi yapma zamanı ve direksiyounu en güzel şekilde tutma zamanı. Yeri geldiğinde tek başına, yeri geldiğinde en yorulan ve en yıpranan sen olduğunu bilircesine.

1 Comment
  • ömer üner

    Hep anlamlı şeyler yazmışsın ama okuduklarım içinde bana en çarpıcı gelen şu cümle oldu:

    “Yok yok şimdi ne durma zamanı ne de gaza basma zamanı şimdi arabanın tekerini en dikkatli şekilde yol üstünde tutup bütün belalardan ve musibetlerden uzakta tutup dimdik bir şekilde hiçbir kaza falan yapmadan yolun sonuna doğru ilk dönemeçten en ustaca biçimde dönme zamanı. ”

    büyük atılımlar, olağanüstü başarılar peşinde koşmak; hep günün birinde o büyük voleyi çakacağı hayaliyle yaşamak; bu uğurda defalarca sıfırdan başlamayı göze almak; sürekli çevresini, değer yargılarını, üslubunu, tarzını değiştirmek; anlık coşkularla, abartılı bir romantizmle tutunmak hayata…

    feci bir yanılsama.

    asıl marifet ne pahasına olursa olsun o arabayı yol üstünde tutmayı başarmak ve ilk dönemeci ustaca dahası sükunet içinde, vakarla geçmek.

    gerisi nasılsa gelir.

    17 Temmuz 2010 at 10:52
Yorumlar

*