Genç Birleşmiş Milletler
Yeni dönemde kaleme aldığım yazıların bu hafta üçüncüsü ile karşınızdayım.
Geçtiğimiz hafta yeni dönemde Düşün Taşın Derneği’ndeki ekip arkadaşlarımızla neler yapacağımıza dair bir yazı kaleme almıştım.
Bu hafta da yapmaya çalıştığımız tüm projelerinin temelini oluşturan 2008 yılında gerçekleştirdiğimiz Gençtival ve Genç Birleşmiş Miletler projesinden bahsedeceğim.
2003 yılında üniversite hazırlık bölümünü bitirdiğim zaman yaz tatilimi daha verimli değerlendirebilmek için tatil yapmak yerine üniversite öğrencilerine Amerika’nın sağladığı Work & Travel programına katılmıştık. Hayatımdaki en önemli tecrübelerden birisi olan bu deneyimi 96 gün lisedeki sıra arkadaşım Zafer Baştürk ile Virginia Beach’te bir restoranda çalışarak geçirmiştik. Bu konu ile ilgil önümüzdeki süreçte ayrıca bir yazı yazacağım.
Hayatımda küçük ya da büyük hedefler koyarak onları gerçekleştirmeye çalışmaktan çok hoşlanıyorum.
Yola çıkacağım zaman, birisi ile görüşmeye giderken hemen hemen her işimde kendime bir hedef koyuyorum. Bazen elde olmayan şartlardan dolayı %100 arzu ettiğimi elde edemesem bile o hedefe yaklaşabilmek bile çok güzel oluyor.
Ne demiş Hazreti Mevlana;
Yüzde ısrar etme doksan da olur,
insan dediğinde noksan da olur,
sakın büyüklenme elde neler var,
bir ben varım deme, yoksan da olur.
Bu hedeflerden biri de dünyada Model of United Nations denilen Birleşmiş Milletler’in simule edildiği dünyanın dört bir yanında organize edilen bu programların daha farklı ve orjinal versiyonunu yapabilmekti.
2008 senesinde 2000 metrekarelik bir çadırın içerisine TRT stüdyolarını tasarlayan bir mimar tarafından tavanında10 metre çapında devasa bir kasnağa bağlanan bir tavanın yer aldığı bir tartışma platformunun oluşturulduğu devasa bir organizasyona imza atmak nasip oldu bizlere.
17-18-19 Mayıs 2008 tarihlerinde gerçekleştirilen organizasyonda
1. Çevre Komisyonu
2. Sosyal, insani ve Kültürel Komite
3. Güvenlik Konseyi’nin reformu hakkında kurulan alt komitelerde
dünyanın farklı ülkelerinden gelerek kendi ülkelerinin liderlerinin söyleyemediklerini söyleme cesaretini gösteren gençlerle dünyada yaşanan problemleri ele aldık.
Gençlik zamanlarımızda çektiğimiz Genç Bİrleşmiş Milletleri anlatan bir tanıtım filmi de şuracıkta yer almaktadır.
Birleşmiş Milletler’in köhnemiş yapısına gönderme yapmak ve onu eleştirebilmek adına Bayrampaşa Belediyesi Gençlik Merkezi’ndeki 8 kişilik Proje Grubu’nun emeği, çalışmaları ve gayretleri ile oluşturulan bu projede hayatımız boyunca elde etmemiz belki de bir kez daha mümkün olmayacak bir olaya hem şahitlik ettik hem de binlerce insanın bu olaydan haberdar olmasını sağladık.
Yıl 2008… Bundan tam 8 sene öncesi…
Genç Birleşmiş Milletler toplantımızın açılışını 17 Mayıs 2008’de gerçekleştirmek için
dönemin TBMM Başkanı Köksal Toptan,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, bakanlar, akademisyenlerden oluşan çok önemli bir kadro programda hazır bulunmuştu.
Programın açılışında uluslar arasını üne sahip piyano sanatçımız Tuluhan Uğurlu harika bir performans sergilemişti.
Farklı renkler, farklı diller, farklı bakış açılarına sahip gençler, dünyadaki zulme, haksızlığa ve yaşanan kahredici olaylara karşı duruşumuzu o yıllarda harika bir şekilde seslendirmiştik.
Bu projenin gerçekleştirilmesinde çok büyük emekleri olan;
Enes Malik Yaylacı, Recep Asılsoy, Hüseyin Şanlı, Esra Bürge, Mesut Samastı, Bahar Aksoy, Onur Avcı, Ömer Bilge kardeşlerimizle 3 gün süren uluslar arası boyutta, devamında 8 günlük konser, tiyatro ve yarışmaları kapsayan Gençtival Organizasyonu ile harika bir projeye imza atmıştık.
Baygem Proje Grubu Başkanı olarak bu organizasyonun kapanış konuşmasını yapmak bana nasip olmuştu. Dünyanın kaderini iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar ülkenin ellerinde olmasının derhal kaldırılması gerektiğine dair söylediklerimiz son dönemde yaptığı konuşmasında kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da Birleşmiş Milletler genel kurul salonundakilere haykırdı.
Gençlere mekan vermek çok önemli ama onlara verilen mekanları ülkenin geleceğine katkı sağlayacak projeler üretebilmek için kullanma imkanı da verilmeli.
Bu imkanlar verildiğinde gençler harika işlere imza atabiliyor.
Genç Birleşmiş Milletler o organizasyonda görev alan tüm ekip arkadaşlarımız şu an harika işlerde görevli olarak çalışıyor.
Projeler içinde yer almak, insanların hayatlarının değişmesindeki en önemli olaylardan biri bence. Projede görev alınca iletişim, ekip ruhu, sinirlerine hakim olma, sabır ve sebat etmenin önemini anlıyorsun.
Bu özel proje eşim Esra ile evlilik kararı almamıza vesile olduğu için hayatımda çok özel bir yere sahip. Onlarca sebebi var elbette ama en önemlileri arasında yer alan sebep aslında budur.
Son asrın, en büyük şairi ve fikir adamı olan Yahya Kemal Beyatlı’ya , yine zamanın ünlü bir şairi, eski kültür değerlerine olan eğiliminden dolayı, “harabisin, harabatisin” diye tenkitte bulunur. Bu söz üzerine Yahya Kemal; “ne harabiyim, ne harabatiyim-kökü mazide olan atiyim(gelecek)” diye cevap verir ve bu cevap, böylece edebiyat tarihimizin köşe başlarından birine yerleşir. Kaynak: http://www.cemilaltinbilek.com/?p=yazi&id=9
Yönümüz geleceğe ve insanlık adına güzel işler yapmaya doğru ,
geçmişte yaptıklarımızın verdiği güç ve cesaret ile,
gelecekteki hayallerimizi ve vizyonumuzu gerçekleştirmek için koşuyoruz.
Rabbimden en büyük arzum; yakın bir zamanda Genç Birleşmiş Milletleri tekrar edebilmek.
Aşağıda daha çok yer var.
İyi haftalar.
Not: Genç Birleşmiş Milletler Projesinin tüm detaylarına: Program linki ‘nden erişebilirsiniz.